GÖRDÜKLERİM BANA YETER SANMIŞTIM

Öne Çıkan

“Sen gülünce gözlerin daha güzel” dedi…

“Ben gülünce gözlerim dörünmez ki” dedim…

O sadece “Bakmasını bilene” dedi…

Ve iki sözcük hayatımı değiştirdi…
Şair Can,şimdi aşık halde karşınızda…

Sema ne güzel görünürmüş arşımızda…

Daha önce bakmasını bilemedim ben…

Çünkü gördüklerim bana yeter sanmıştım…
Az güzel de görmedi bu gözler…

Böylesine gönle dokunanı olmadı…

Böyle güzel geçmedi ömrümdeli güzler…

Geçmesi gereken vakit,henüz dolmadı…
Bakmasını tam öğrenemedim belki de…

Artık herşeye daha aşkla bakacağım…

Herşeyde derin bir mana kavrayacağım…

Herşeyin özünde “seni” bulacağım…
Çünkü herşeyin özünde artık sen varsın…

Hayatın anlamında da olduğun gibi…

Çünkü farlettim ki ben sensiz hiç bir şeyim…

İki sözünle beni mest ettiğin gibi…
Denlenmeyi bekliyordu bu gönül…

Nasip olmadı içmek aşk-ı şarabından…

İki sözünle sarhoş oluvardim zaten…

Çıkamadım da henüz aşkın serabından…

Aşkın Sonuç Veremeyen Tarifi

Öne Çıkan

cebimden sözcükleri çıkaramıyorum…

varolduğunu sandığım sözcüklerimi…

meğersem yaşadıkça çıkıyormuş onlar…

ve herzamanki gibi anlatamıyorum…

 

anlatamıyorum hiç yaşadıklarımı…

anlatamıyorum bu tarifsiz acıyı…

bu acıyı kendime ben yarattım belki…

aşktan önce sevmeyi öğrenmem lazımmış…(!!!)

 

platonik aşktan daha yeni çıktığımdan…

sevgiyi bile belki yalnış tanımladım…

belki de bunca yalnızlığın çokluğundan…

her şiir yazışımda bunu anımsadım…

 

o yüzden rahatça konuşamadım belki…

sana derdimi bir türlü anlatamadım…

anlatsaydım bir çözüm üretirdin sanki…

acemiyim diye aşkı anlayamadım…

 

belki de anlaşılamayacak bir şey yok…

basitçe aşk,sevgilerin buluşmasıdır…

iki sevginin karşılıklı olmasıdır…

ne kadar uğraşsam da bulamadığımdır…

 
aşk ummadığın yerde karşına çıkarmış…

beklenti çok olursa insan üzülürmüş…

bundan böyle hiç bir şey beklemiyorum…

dertlerime bir dert daha eklemiyorum…

CAN SİNEMCE

BİR KISIRDÖNGÜ DAHA

güya cebimde sözcüklerim hazırdı
halihazırda şiir yazardım bazen
içimde aşk eksikken çıkamıyor işte
söylemeye dilim bile varmıyor artık
söylenecek çok şey vardır aşk konusunda
artık ağzımı açamam bu mevzuuda
gerek de yok zaten maşuğun yokluğunda
çünkü dilim yandı işte bir kere daha
aşk olduğunu sandığım şeyin peşinde…
ortalığı yakıp yıktım yine boş yere
şu an canım acıyor bir umut yok diye
sonradan farkettim ki aslında ben yanmışım
yanıklarla yaşamaya artık alıştım
her sevdada daha çok sevmeye çalıştım
sevgi çok olunca yanık da çok oluyor
işte bir kısırdöngüye daha karıştım…

ENGELLENDİM

sanki aramızdakiler yetmezmiş gibi
bir engel daha çıkardılar karşımıza
mutlaka seni korumak için yaptılar
 seni sevdiğimi kabullenemediler
rahatsız etmek istemedim hiç bir zaman
hatırlarsan sana sormuştum zaman zaman
herhalde onlar rahatsız oldular bu sefer
sana olan yoğun ilgimden bunaldılar
belki aslında bana bir fırsat sundular
seni ne çok sevdiğimi göstermem için
açıkçası hiç içimden gelmiyor canım…
sensiz de olabiliyormuş bak anlamım…
Beni hiç tanımadan yargılaman acı
halbuki gönlümün sendin baş tacı
belki de zaman bile olamaz ilacı
kırılmaz dediğim kalbim bile kırıldı
yılmamalı ve sevgimi göstermeliyim
çünkü özündeki güzelliği farkettim
o öze ulaşabilmekti dileğim
anladığım kadarı ile;kıskanıldım…

İKİ SÖZCÜK üzerine…

 İKİ SÖZCÜK üzerine…

Ben gurbette değilim o benim içimde…
Adeta ben yabancılaşmışım herkese…
Duygular bile gelip geçiyor içimde…
Ama şu sana olan aşkım hiç bitmiyor…
Mutlu olmak istiyorum herkesten gayrı…
Bütün aşklar geçicidir bizimki ayrı…
 Aşık oldum işte sana biraz dolaylı…
Yaklaşılabilir bana belki alaylı…
Belki aşkı yalnış tanımladığım için…
Yerini tutar sandım bu platonik biçim…
Aşkta herhangi bir tecrübem olmayınca…
Oturdu yüreciğime bir kalın sicim…
Eritemiyorum içimdeki sicimi…
Açılamadım sana bir türlü içimi…
Sensin garip gönlümün yegane seçimi…
N’olur aç artık sırlarla dolu peçeni…
Çünkü ardındaki güzele vuruldum ben…
İki sözcük gösterdin,sonra kayboldun sen…
Mahvoldum işte iki sözcüğün yüzünden…
Rotamı değiştirdim ve geldim izinden…

İKİ SÖZCÜK üzerine…

Ben gurbette değilim o benim içimde…

Adeta ben yabancılaşmışım herkese…

Duygular bile gelip geçiyor içimde…

Ama şu sana olan aşkım hiç bitmiyor…

 
Mutlu olmak istiyorum herkesten gayrı…

Bütün aşklar geçicidir bizimki ayrı…

Aşık oldum işte sana biraz dolaylı…

Yaklaşılabilir bana belki alaylı…

 
Belki aşkı yalnış tanımladığım için…

Yerini tutar sandım bu platonik biçim…

Aşkta herhangi bir tecrübem olmayınca…

Oturdu yüreciğime bir kalın sicim…

 
Eritemiyorum içimdeki sicimi…

Açılamadım sana bir türlü içimi…

Sensin garip gönlümün yegane seçimi…

N’olur aç artık sırlarla dolu peçeni…

 
Çünkü ardındaki güzele vuruldum ben…

İki sözcük gösterdin,sonra kayboldun sen…

Mahvoldum işte iki sözcüğün yüzünden…

Rotamı değiştirdim ve geldim izinden…

CAN SİNEMCE

azıcık sevgi…


herkes olaya kendi tarafından baktı…
bakışlarımız asla buluşamadı…
çünkü görmek istediklerimiz farklıydı…
göze takılan bir sürü küçük ayrıntı…
detaylar içinde BİZi göremedik…
yollar kesişmedi…bir şey söyleyemedik..
ve yine hayatı bıraktık akışına…
kurban olurdum,senin nazlı bakışına…
ama olmadı duvarları yıkamadık…
yollarımızı aşkta buluşturamadık…
kötü fikirleri hiç ayıklayamadık…
kalbe azıcık sevgi bulaştıramadık…
aşkı irdelemenin belki manası yok…
ama şu canımı en çok bu aşk acıttı…
anlattıkça yaralarımı sarıyorum…
bu yara kapanmaz…bunu da biliyorum…
aslında beklenti çokluğundan oldu bu…
ve bir hayal kırıklığı daha yaşadım…
yaşandıkça güya tecrübe edinilir…
ama nedense hep ben acı çekiyorum…
yazana değil de yazdırana bak sen…ne de olsa bakmasını bilende meziyet…

cevap vermiyorsun…

cevap vermiyorsun…yalnış bir şey mi yazdım?..
oysa sadece hissettiğimi anlattım…
senin aşkınla ben,onca yolu aştım…
sevda konusunda da belki biraz yavaştım…
sen hızlandırdın benim garip yüreğimi…
 aşk ateşinle alevleniverdi birden…
bilmem bu olumsuz cevap almamamdan mı?
yoksa aşka fena kapılmışlığımdan mı?
zamanı gelmişti zaten mutlu olmamın…
mutluluğumu tek seninle paylaşmamın…
mümkünatı yok başkasıyla anlaşmamın…
artık senden başka olamaz bir anlamım…
cevabı çok basitti belki de aslında…
aşka kapılmışım işte ben yana yana…
ortalarda hep sarhoş gibi dolaşsam da…
aşk hükmediyor artık garip dimağıma…
CAN SİNEMCE

AŞK SANDIĞIM BU ŞEYİ,BANA YAŞATTIĞIN İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM….

 

BELKİ DE BUNLARI İLK KEZ YAŞADIĞIMDAN…
NASIL DAVRANILIR HİÇ BİLEMEMEKTEYİM…
HAYALLERİMDEKİ AŞKI YAŞADIĞIMDAN…
AÇIKÇASI BU KONUDA TECRÜBESİZİM…
SEN BENDEKİ IŞIĞI GÖRDÜN. MUTLU OLDUM…
BU IŞIĞI BEN HİÇ AÇIKLAYAMIYORDUM…
SEN GÖRÜNCE, BİRAZ DAHA UMUTLU OLDUM…
ZEVKİ BIRAKIP, MONOTONCA YAŞIYORDUM…
BİLDİĞİMİ OKURDUM EZBERİMİ BOZDUN…
ÇÜNKÜ BU KONUDA HİÇ BİR ŞEY BİLMİYORDUM…
 ——————————​—————–
——————————​—————–
O SÖZLERİ ETTİN, BEN ÂŞIK OLDUM SANA…
MİNNETTARIM, BUNU YAŞATTIĞINDAN BANA…
ŞU YALNIZLIK, OLAMASA DA BANA DEVA…
NE HALE GETİRMİŞ BENİ? ŞU PLATONİK SEVDA…
ÖĞRETTİĞİNDEN AŞKI TEŞEKKÜR EDERİM…
BU DUYGUYU DAHA ÖNCE HİSSETMEMİŞTİM…
ZATEN NE KADARINI GÖREBİLİRDİM Kİ…
AMA İŞTE BU BİLE BANA KAFİ GELDİ…
VE SAYENDE ŞU KISIRDÖNGÜDEN KURTULDUM…
OLUŞTURDUĞUM PLATONİK AŞK ÜÇGENİMDEN…
BU ÜÇGENİN KENARLARI HER BİRİ BAŞKA…
BİRİ HİÇLİK, BİRİ YOKLUK, BİRİSİ DE AŞK…
TABİ AŞKIN BİR ANLAMI OLAMIYORDU…
HERHANGİ BİR KENARLA BULUŞAMAYINCA…
 PLATONİKLİĞİM, AŞKI HER DEM SARIYORDU…
ÇÜNKÜ AŞK TEK BAŞINA ANLAMSIZ KALINCA…
KORUYORDUM AŞKI MUTLAKA HER ŞEYLERDEN…
HİÇ ZARAR GÖRMEDİ DE SEVEMEDİĞİMDEN…
ONA LAYIK BİRİNİ BULAMADIM ASLA…
BELKİ O YÜZDEN GEÇİRDİM ÖMRÜMÜ YASLA…
SIKICILIĞIM AŞIK OLAMAMAMDANDIR…
YALNIZLIĞIM MAŞUKU BULAMAMAMDANDIR…
HİÇLİĞİM DERDİMİ ANLATAMAMAMDANDIR…
VE SUSKUNLUĞUM AŞKA OLAN SAYGIMDANDIR…
HEP BU YÜZDEN TAM ANLATAMADIM BELKİ DE…
ÖLÇÜLMEMİŞ BİR FAZLALIK VARDI SEVGİMDE…
ZAMANLA BÜYÜDÜ BU SEVGİ YÜREĞİMDE…
BİR MAŞUK ARADI YAŞ KEMALE ERİNCE…
CAN SİNEMCE

HER DEM BOŞUNA…(Can Sinemce)


AŞKI ÖĞRENMEK İÇİN YAŞAMAK LAZIMSA…
BELKİ DE BEN HER DEM BOŞUNA YAŞIYORUM…
içimden gelmiyor artık bir şeyler yazmak…
duyguların çaresizliğine kapılmak…
yazsam da gelmeyeceksin sen biliyorum…
ve şu garip halimle aşkı arıyorum…
aşka yeterince müsamaha gösterdim…
“zamanla gelir” derken,yaş da ilerliyor…
 şu aşkı bir an önce hissetmek isterdim…
bozulmaz kural : “aşk zamanı bilinmiyor”…
ben de sözcüklerle oyalarım kendimi…
nasıl’sa anlattıkça içim açılıyor…
ama uzadıkça boş da olabiliyor…
neyse ki garip halim anlaşılamıyor…

Aşka sonbahar mı gelmiş ne?(bitmemiş gibi)

Aşka sonbahar mı gelmiş ne?(bitmemiş gibi)

Aşka gelebilmem için hayalin yetti…
Yıllardan beri de bu zaten hep böyleydi…
Yoksa yüreğim acıya dayanamazdı…
Bunca dize anlatmaya çalışamazdı…
Hayalin hep aklımda,ufukta umutlar…
Üstümüzden kalktı artık kara bulutlar…
Canlandı birden,dökülen kuru yapraklar…
Yolum ise sana kavuşmayı arzular…
İnsan aklına koydu mu neler yapabilir…
Kara sevdanın acısına aldırmadan…
O şey düştü gönlüme bu kez de işte…
 Ama gidemiyorum, ardıma bakmadan…
Çünkü bırakamam yaşadığım bu şehri…
Bırakamam beni var eden değerleri…
Gönül tezatlık içinde savruldu durdu…
Hayatım soru işaretleriyle doldu…
En zorundan başladım hepsini çözmeye…
Kolay olur hayat, vakit olur sevmeye…
 Zoru çözerken yıldı, bıktı üzülmeye…
Aşkı unuttu, sevilmeye sevilmeye…
Platonik aşk üçgenimde cirit atmak kolaydı…
Ok dönüyordu bir köşeden bir köşeye…
Ama şimdi oku kara sevda atınca…
O ok saplandı benim, ta yüreciğime…
Duymak istediklerimi ilk sen söyledin…
Şu asosyal halimi bir tek sen anladın…
Kalbimdeki boşlukları sen yakaladın…
Hayatıma farklı bir mana daha kattın.
CAN SİNEMCE